İstanbul gezilecek yerler listesi hazırlamak, yazısı yazmak veya hepsini bir yazıda toplamak ne kadar mümkün? Zaten İstanbul’ un taşı toprağı tarih, eğlence, lezzet, renk, farklı deneyim… Bu durumda bu yazıyı öncelikle neden yazdığımı açıklamam gerekli.
İlk olarak pek sevgili İzmirli, Ankaralı, Bursalı ve diğer -lilili dostlarımızın bugün şurdayız ne yapalım, nerede yemek yiyelim, çok kısıtlı vaktimiz var nereye gitmeliyim gibi sorularıyla başa çıkamadığımız için artık İstanbul’da gezilecek yerler rehberi yazısı oluşturmak istedim.
İkinci olarak yurtdışından gelen dostlarımıza, misal evimizde “airbnb” yapan misafirlerimize, rehberlik yaptığımız dostlarımıza ya direkt olarak yazıyı göndermek veya açıp, okuyup, unuttuğumuz yerleri de hatırlatmak ve hatırlamak için (kendime not:) bu İstanbul gezi rehberini hazırlıyorum.
Yazının başlığında “bir turist olarak İstanbul’da gezilecek yerler” diyor; ancak sizin bunu, alt metinde, “eş, dost, hısım, akrabaya gönderilecek ve boş vaktimizde açıp deneyimleyeceğimiz bir “to-do-list” olarak kabul etmenizi rica edeceğim.
Yazıya başlamadan; şu yazılarımızı da okumanızı öneririm; zaten yazının içinde de bol bol sözü geçen semtlerden derlemeler olacak;
- İstanbul’ un en güzel kütüphaneleri
- İstanbul’un en iyi 3. dalga kahvecileri
- İstanbul’ un koşu yolları
- İstanbul’da en güzel manzaralar nerelerde izlenir
İstanbul’dan manzaralar videosuyla İstanbul gezilecek yerler yazımızın açılışını yapalım. Ardından İstanbul’da gezilecek yerleri, İstanbul’da neler yapılır, nerelere gidiliri inceleyelim.
İstanbul’un devasa yaşam alanından ve yapılacak şeylerin bolluğundan, İstanbul gezilecek yerler yazımı Avrupa yakasında gezilecek yerler ve Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler diye ikiye ayırma “mecburiyeti” hissettim.
Avrupa Yakası Gezilecek Yerler
Avrupa yakası, Türkiye’nin kalbi olan İstanbul’un kalbi aslında. İş hayatı, eğlence hayatı, kültürel hayat İstanbul’un bu yakasında. Bunun yanında, saraylar, tarihi yapılar ve müzeler açısından da yelpazesi Türkiye’de diğer tüm şehir ve bölgelere nazaran geniş ve dolayısıyla İstanbul gezilecek yerler listesinin (hatta Türkiye’de gezilip görülmesi gereken yerler listesinin) başında.
Tüm bu sebeplerden dolayı belirtmeliyim ki, Avrupa yakasında keşmekeş, kalabalık, gürültü de had safhada. Sakin, sessiz, huzur dolu bir yolculuk planlıyorsanız bu yakada kaçacağınız yerler yok değil ancak Anadolu yakası bu hususta yeğdir. Haydi başlayalım.
1- İstanbul Tarihi Yarımada
İstanbul’da, yerli ve yabancı tüm turistlerin ilgi odağı, gezilecek yerlerin başında gelen, adı üzerinde her karışında tarih barındıran ve gurme gezisi planlıyorsanız da öncelik vermeniz gereken yerlerin başında gelen “Golden Horn” – Haliç veya Tarihi Yarımada.
- Eminönü
- Sirkeci
- Beyazıt
- Laleli
- Aksaray
- Topkapı Sarayı
- Ayasofya
- Yerebatan Sarnıcı
- Balat
- Kumkapı
- Samatya
Kısaca tahayyül edersek, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet, Ayasofya ve Arkeoloji Müzesi İstanbul’ da mutlaka ama mutlaka gezilmesi, görülmesi gereken yerler arasında. Eğer vaktiniz kısıtlıysa en azından burada Topkapı Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Daha sonra Eminönü’nde kısa bir Kapalıçarşı ziyareti yapabilir ve balık ekmek yiyebilirsiniz. Buradaki süslü teknelerden balık-ekmek alıp yemek turist tuzağı veya sıradan bir aktivite olarak görülebilir. Birincisi turist tuzağı olacak kadar pahalı değil ikincisi zaten yazımızın ana-fikri “İstanbul klişeleri”.
Akabinde Balat‘ı ziyaret edebilir ve çoğu insanın yaptığı gibi hunharca fotoğraf çekebilirsiniz 🙂 Balat, İstanbul’da gezilecek yerler arasında son yıllarda çok popüler bir yer haline geldi. Ancak yine de gidip görmeye, vakit geçirmeye değer. Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi’ ni mutlaka görün. Bunun yanında yerel halkı, balkondan balkona çekilen iplere asılan çamaşırları, esnafı ve 3. nesil kahvecileri görmeden dönmeyin. Uyarı: Son yıllarda, bir çok bölgede olduğu gibi, sokaklarda oldukça fazla Suriyeli çocuk mevcut. Sizden durmaksızın 1 lira isteyeceklerdir.
Başka bir seçenekten söz edelim. Süleymaniye’ de meşhur kurufasülyecilerde kuru fasülye-pilav yiyip burada bulunan terastaki kafelerde, müthiş İstanbul Manzarası karşısında, türk kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Daha sonra Kapalı Çarşıya yürüyerek inebilir buradaki kısa bir turdan sonra Samatya‘ yı ziyaret edebilirsiniz.
Samatya’ya “İkinci Bahar” dizisinden aşinalığımız var. Samatya’ da vakit geçirecekseniz, Samatya Meydanı’nı, tarihi evleri, sokakları ve Aya Nikola Kilisesi’ni görün. Balık Müzesi de Samatya’da gezilecek yerler arasında. Daha sonra, bulunduğunuz yere oldukça yakın olan Kumkapı’ya gidip rakı-balık yapabilirsiniz. Kumkapı‘ nın eğlencesi, fasılları, çalgı-çengisi meşhurdur.
Gülhane Parkı, tarihi yarımadada, İstanbul’da gezilecek yerler arasında. Parkta dolanmak, hatta zaman varsa, Arkeoloji Müzesi’ne uğramak daha sonra banklarda oturmak kuşları izlemek ve en sonunda Gülhane Parkı’nın sonundaki müthiş İstanbul Manzarasını incelemek paha biçilemez.
Galata Köprüsü‘nü yürüyerek geçmek, balıkçıların, köprünün, boğazın fotoğrafını çekmek tarihi yarımadada yapılması gerekenler arasında. Özellikle gün batımında Eminönü’nden Karaköy’e geçerken müthiş görüntüler yakalayabilirsiniz.
Son olarak, Halici gören, Topkapı Sarayı’na kadar uzanan manzarası Pierre Loti Tepesi… Fransız ressam 1876 senesinde İstanbul’da kaldığı zamanlarda, Eyüp Mezarlığı’nın da bulunduğu bu tepeye sık sık geldiği için tepeye ve kahveye bu isim verilmiş. Ayrıca Eyüp’ten “Piyer Loti”ye teleferikle de çıkabilirsiniz. (Sefer saatlerine buradan ulaşabilirsiniz)
2. İstiklal Caddesi – Galata
İstiklal Caddesi -hala- İstanbul’da gezilecek yerlerin en başlarında yer alıyor. Hala diyorum çünkü bildiğiniz gibi İstiklal Caddesi – özellikle 2013 sonrası- üzülerek hatta içim kan ağlayarak söylüyorum, acınacak hale geldi. Eğlencenin, kültürel etkinliklerin kalbi İstiklal Caddesi’nin ruhu, kendini kazı çalışmalarına, bağıran çağıran araplara, birbirinin kopyası olan çirkin dükkanlara, tavuk dönercilere, adım başı horon tepenlere karşı direniyor.
İstiklal Caddesi’nin estetik yapısı-binaları, pasajları(Atlas- Çiçek- Aznavur…), tüneli, Çukurcuma’sı, Cihangir’i, Nevizade’si, Asmalı Mecit Sokağı, Saint Antoine Kilisesi, Mısır Apartmanı, mutlaka görülmesi gereken unsurlar. Hazır gelmişken, Ara Kafe’ de Ara Güler’i karşınıza alıp yemey yiyebilir, Meşhur profiterolcü İnci Pastanesi’nde profiterol yiyebilir, yahut J’Adore Pastanesi’nde çikolataya boğulabilir, akabinde Mandabatmaz’ da okkalı bir türk kahvesi içebilir ve kibarca tabirle “restorasyon” gören Emek’ te bir performans izleyebilir akşam da Asmalı Mescit’te birer mojito içebilirsiniz.
Başka bir plan yaparsak, Salt Beyoğlu veya Borusal Kültür Merkezi‘nde bir sergiyi gezebilir akabinde Saint Antoine Kilisesi’ni ziyaret edebilir, pasajlarda incik boncuk satın alabilir, 360 veya Lebiderya gibi müthiş manzarası olan bir restaurantta yemek yiyebilir, Çukurcuma‘da, antikacılarda evinize bir kaç parça eşya bakabilir ve yönetmenlerle ve oyuncularla dolu Cihangir‘ de “anaa bak şu Selçuk Yöntem değil mi kız” diye birbirinize dirsek atıp pahalı bir kahve içebilir veya meydanda yer alan çay bahçesinde, betona bakıp, egsoz kokuları eşliğinde çay içebilirsiniz.
3. Karaköy – Tophane – Galata
İstiklal Caddesi’ni – Taksim’i gezdikten sonra direkt Tünel’ den aşağıya – Galata’ ya sallanabilir, bu yol üzerinde, tasarım dükkanlarına uğrayabilir, müzik enstrumanlarına bakabilir, Galata Mevlevihanesi’ ni ziyaret edip gösteri için bilet alabilir ve Galata Kulesini gören bir yerden birer drink alabilirsiniz. Daha sonra klasik bir -turistik yapıya çıkma aktivitesi- olarak Galata Kulesi’ne çıkın. (giriş ücretlerini ve restoran bilgilerini buradan bulabilirsiniz)
Galata’dan da yürüyerek aşağıya yürüyün. Tam olarak Tophane ve Karaköy arasında bir noktaya geleceksiniz. Sahile indiğinizde, sağa doğru yürürseniz adım başı yeni nesil kahvecilerle, grafitiler önünde selfie çeken genç hanım kızlarımızda dolu Karaköy’ e ulaşacaksınız. Madem adettendir, burada birer kahve içebilirsiniz. Daha sonra “otantik” Karaköy sokaklarında dolaşıp, bankalar caddesinde yürüyüp, Kamondo Merdivenleri’ni görüp, Karaköy Lokantası‘nda balık yiyebilirsiniz. ( biraz tuzlu ve porsiyonlar küçük uyarmadı demeyin)
Eğer Karaköy’ e dönmeyip sola doğru yönelirseniz Tophane-i Amire‘yi göreceksiniz. Daha sonra Tophane Çeşmesini, Kılıç Ali Paşa Camii‘ ni ve İstanbul Modern‘ i ziyaret edebilirsiniz. İstanbul Modern Müzesi İstanbul’ da gezilecek yerler arasında “mutlaka” listesine girebilir.
4. Sahil Rotası (Ortaköy-Bebek)
İstanbul gezilecek yerler denince aklımıza gelen görüntüler arasında muhakkak sahilde balık tutan balıkçılar, köprü manzaralı banklar, mis boğaz manzarası eşliğinde yemekler gelir. İşte bu klişeleri yapabileceğiniz bir rota sunacağım. Bu rota üzerinde araçla gitmektense sık sık yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim. Bunun ilk sebebi malumunuz berbat İstanbul trafiği, ikinci sebebi nefis boğaz manzarası ( binalardan kaçabildiğiniz kadar)
- Ortaköy
- Kuruçeşme
- Arnavutköy
- Bebek
- Emirgan
Kabataş’ı ve Beşiktaş’ı hemencik geçip Ortaköy’ e geliyorum. Ortaköy, bilinçsiz yapılaşma ve bitmeyen para tutkunu işletmeciler vesilesiyle pek zaman geçirilebilecek yer değil. Ancak Ortaköy Camii ve Boğaz Köprüsü manzarası özellikle akşam saatlerinde görülmesi gereken yerlerden. Ortaköy’de kumpir -şahsi görüşüm- tam bir turist tuzağı. Hiç bir özelliği veya artısı yok, hatta sürekli “benden alcı”, çığırtkan kumpirciler nedeniyle kaçılası. Yani İstanbul gezilecek yerler rotasında ;Ortaköy- Emir-gan arası yürüyüş rotası ekleyebiliriz.
Biraz devam edin Kuruçeşme. Kuruçeşme Parkına girebilir ve çimenlerde yatabilirsiniz. Daha sonra devam edip, karşınıza yarısı yıkılan Suada’yı ( yahut Galatasaray Adası) alıp bir bankta nefeslenin. Daha sonra devam edip Arnavutköy’ e ulaşabilirsiniz. Burada aralarında İstanbul’un en ünlü balık lokantalarının da yer aldığı sahil şeridi bulunur. Birini seçip rakı-balık yapabilirsiniz. (Uyarmama gerek var mı bilmiyorum ancak fiyatlar biraz geçirmeç)
Ardından yütümeye devam edin ve Bebek‘e ulaşın. İstanbul’un bebeği Bebek. Burada, Mısır Konsolosluğu’nun hemen yanında, Bebek Parkı’nda köpeklerle oynayabilir, mini-piknikler yapabilir ve banklarda oturup boğazı izleyebilirsiniz. Sahildeki kahvecilerde birer kahve içmenizi tavsiye ederim. ( Bebek Kahve en meşhuru ancak tabiiki Starbucks çok popüler)
Bebek’ in ilerisinde Rumeli Hisarı ve daha sonra Baltalimanı ve Emirgan yer alıyor. Daha çok mu muhitler kahvaltı için tercih edilen bölgeler arasında. O yüzden güne bu bölgede başlayabilir özellikle Emirgan veya Rumeli Hisarı’nda kahvaltı edebilirsiniz.
5. Maçka – Nişantaşı
Akaretler’de başlayan, arnavut kaldırımlı sokaklardan yukarı doğru tırmanan ve Nişan taşında sona eren rota. Bu rota, İstanbul’da gezilecek klişe yerlere göre daha bir Avrupai daha bir modern. Havalı kafe-barlar, restoranlar, şık insanlar kendinizi bir süreliğine Türkiye’den uzakta bir yerde hissettirecek. Maçka yokuşu boyunca bir kafede veya pastanede oturabilirsiniz.
Nişantaşı’na çıktığınızda ise neden modanın kalbi dendiğini kendi gözünüzle idrak edeceksiniz. Houte couture mağazalar, pahalı arabalar, “parisien” kafeler” kısacası lüks bir yaşam arasında bir gezinti olacak. Nişantaşı’ nın ruhuna tamamen ters, City’s diye saçma sapan bir AVM yapıldı. Bence ziyaret etmeyin 🙂 Teşvikiye Camii, nişan taşları, Abdi İpekçi Caddesi ve Atiye Sokak görülmesi gereken yerler arasında.
Ha bu arada Topağacını unutmamak lazım. “3. dalga kahveciler sardı dört bir yanımızı” gibi serzenişleriniz yoksa mutlaka bu semte uğrayıp “takılabilirsiniz”.( İstanbul’ un en iyi 3. dalga kahvecilerini buradan okuyabilirsiniz. ) Bence kozmonot ve moc gidilmesi gereken yerler arasında. Ancak dediğim gibi hızla gelişen ve “hip” olan bir yer burası.Keşfedin!
6. Sıradışı Rotalar
Bonus 1: Belgrad Ormanı
Betondan, insan kalabalıklarından, hava kirliliğinden bunalırsanız, Belgrad Ormanı’ na gidebilir, yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir doğaya, oksijene doyabilir ve piknik yapabilirsiniz.
Bonus 2: Rumeli Kavağı & Rumeli Feneri
Sarıyer’den sonra karşınıza çkıkacak olan tatlı balıkçı kasabası. Geri 3. köprü her ne kadar şehrin dinamiğini bozsa da hala huzurlu ve sakin.
Bahsi geçmeyen Yerler
Yeşilköy – Sarıyer – Dolmabahçe Sarayı – Beşiktaş – Yıldız
Mutlaka Yap
- Tarihi Yarımadayı ziyaret et. (Mutlaka bir müze gör)
- Vapura bin – martılara simit at
- Karaköy’de yahut Akaretler’de yeni nesil kahvecilerde kahve iç
- Galata Kulesine çık manzarayı izle
- Sahilde yürüyüş yap ( Mümkünse Arnavutköy – Bebek )
- En az bir müzeyi-sarayı ziyaret et ( Topkapı bence)
- En az bir İstanbul adasını ziyaret et ( araplardan kaçabildiğin kadar)
- Taksi kullanmaktan çekinme- diğer şehirler kadar pahalı değil. ( hatta bitaksi kullan)
İtinayla Kaçın:
- Metrobüse binme!
- Metrobüs hattında İstanbul’da gezilecek yer pek yok
- İş çıkışı saatleri şehir içi uzun yol yapma
- Olabildiğince karayolunu kullanma ( Metro, tramvay ve vapur iyidir)
Anadolu Yakası Gezilecek Yerler
Yazının başında da belirttiğim gibi, özellikle Avrupa yakasıyla kıyasladığımızda Anadolu Yakası, daha sakin, huzurlu bir tercih. Ayrıca Anadolu yakasından, Avrupa yakasını izlemek, İstanbul’un ihtişamını daha kolay idrak etmenizi sağlayacaktır. Gelelim İstanbul Anadolu yakasında gezilecek yerlere.
1- Kadıköy – Moda
Eğer Avrupa yakasındaysanız, Anadolu yakasına vapurla geçmenizi öneririm. Böylece geçireceğiniz günün daha yolculuk kısmı bile son derece güzel bir başlangıç olacaktır. Martılara simit atmak, vapur çayı içmek gibi ritüellerin dışında sırf vapurdan Kız Kulesi’ni ve Haydarpaşa Garı’nı görmek, yol boyunca Anadolu Yakası sahil şeridini izlemek bile son derece keyifli.
Kadıköy, İstanbul gezilecek yerler listesinin başlarında yer alıyor. özellikle Tarihi Kadıköy Çarşısı (Balıkçılar Pazarı) için bile görülmeye değer bir semt. Bu tarihi çarşıda balıkçılar, her çeşit mezenin en güzelini bulabileceğiniz şarküteriler, belki adını bile duymadığınız baharatlar satan aktarlar ve tezgahıyla bile göz doyuran manavlar var.
En keyiflisi de tüm bu dükkanların aralarına serpiştirilmiş, istediğiniz zaman mola verebileceğiniz, rakı-balık keyfi yapabileceğiniz minik meyhaneler ve restoranlar. Kadı Nimet ve Hayyam bu mekanların en bilindikleri. Ama zaten geri kalanlarında da en taze balığı, deniz mahsülünü ve mezeyi bulmanız mümkün. Fiyatlar da aşağı yukarı aynı.
Kadıköy’ ün olmazsa olmazı Süreyya Operası. Tursitik bir gezi için bile gelseniz mutlaka bir akşam opera izleyin derim. Programa buradan ulaşabilirsiniz) Ayrıca bilenler bilir Kadıköy’de buluşma yeri Rexx sinemasıdır. Eğer vaktiniz olursa bu tarihi sinemada film izleyebilirsiniz.
Bu güzel çarşı ziyaretinden sonra rotayı Moda’ya doğru çevirebilirsiniz. Eskinin yazlık semti Moda şimdilerde oldukça popüler. 3. dalga kahveci akımından nasibini alan bu minik semt özellikle güzel havalarda ve hafta sonu çok kalabalık oluyor. Ama sonbahar ve kış aylarında, özellikle de hafta içi gitmeyi başarabilirseniz tadı bambaşka.
Moda’nın ve İstanbul gezilecek yerler listesinin klasiklerinden biri bana göre Kırıntı. 1981 senesinde burada ilk şubesini açan Kırıntı, o yıllardan beri dekorasyonunda ve tarzında çok çok az değişiklik yaparak neredeyse bir zaman tüneli etkisi yaratıyor. Sandalyeleri, neon tabelaları, duvardaki sabit menüsü ve klasik salata barı ile tam bir seksenler restoranı. Sırf o ruhu tatmak için bile gidebilirsiniz.
Başka bir Moda klasiği ise Ali Usta Dondurmacısı. Neredeyse her zaman önünde upuzun kuyruk var ve eminim Moda’ya gelen herkes mutlaka meraktan bile olsa bir kez gidiyor. Kuyruğa değer mi, aşırı lezzetli mi, vallahi tartışılır. Ama siz de bir kere bile olsa meraktan gidebilirsiniz. ☺
Hazır klasikler demişken, İstanbul’da gezilecek yerlerde, Kemal’in Yeri çay bahçesini unutmamak lazım. Muhteşem manzaraya bakan bu çay bahçesinde güzel havalar dışında karlı günlerde de oturmak kesinlikle yapmanız gerekenlerden. Yeme-içme konusunda çok fazla çeşit yok ama o manzara için aslında sadece çay ya da kahve bile yeterli.
Bunlar Moda’nın en bilinenleri. Ama hazır gitmişken denemeniz gerekenler arasında tramvay yolundaki Dem’in binbir çeşit çayları, Asuman’ın muhteşem tatlıları, Naga Putrika’nın yöresel kahvaltısı, Çay Tarlası’nın muhlaması, Rafine’nin gerçekten çok başarılı espressosu, OD46’nın nefis nutellalı krebi ilk aklıma gelenler. Artık iyice kalabalıklaşan, her sokağında bir sürü mekan açılan Moda’da, gördüğünüz üzere aç kalmanız mümkün değil.
Tüm bunları yaparken o eski sokaklarda dolaşıp eski binalara bakıp 80’leri, 90’ları hayal etmeyi ihmal etmeyin. Son olarak, başka bir Kadıköy “mutlaka yap” maddesi tramvaya binmektir. Hemen iskele meydanında tramvaya binebilir ve Moda’ya ulaşabilirsiniz.
2. Kadıköy- Yeldeğirmeni
İstanbul gezilecek yerler listesinde gelelim başka bir Anadolu Yakası- Kadıköy semtine, Yeldeğirmeni’ne. Burası son zamanlarda atılım yapan, diğer bir değişle hip olan semtlerden. Sanat galerileri, atölyeler ve cafeler sayesinde altın çağını yaşıyor diyebiliriz.
Yeldeğirmeni Sanat Merkezi ile başlayalım. Eskiden kilise olan bu sanat merkezi şimdilerde birçok harika konsere ev sahipliği yapıyor. Havasını solumak ve güzel caz gruplarını dinlemek için listenize almanızı tavsiye ederim. Burada da sokaklar hem hayal kurmalık hem de fotoğraflık. Bir sürü çok eski binaya ev sahipliği yapan Yeldeğirmeni harika bir arşiv gibi aslında. Birçok eski binanın üzerinde yapım yılı bulunuyor ve bu yıllar sizi oldukça şaşırtabilir. Sünget ve İtalyan Apartmanı en eski ve en görkemlilerden.
Yel değirmeni sokakları da cafe konusunda oldukça fazla seçenek sunuyor. Fiyatlar genelde ekonomik. Kamarad, Village, Küf ve Cafe Mu, lezzet konusunda en iddialılarından. (İstanbul’ un en güzel 3. dalga kahvecileri yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.)
3. Bağdat Caddesi – Caddebostan
Bağdat Caddesi, hem üzerinde bulunan mağazalar hem de denize yakınlığı açısından pek de eşi olmayan bir yürüyüş rotası. Sahil yürüyüşü, alışveriş, yemek ya da kahve seçeneklerinden hangisi için gelmiş olursanız olun bir diğerine geçiş yapmanız çok kolay. Sırf bu sebeple de saatlerce zaman geçirebileceğiniz bir yer haline geliyor.
İstanbul’da gezilecek yerler arasında, özellikle alışveriş için Nişantaşı’yla beraber gidilmesi gereken caddeler arasında. Kabaca Kalamış-Bostancı sahil şeridi ve üzerinde kalan harika cadde olarak tanımlayabilirim burayı. Detaylarını ise anlatmaya sayfalar yetmeyebilir.
En klasiklerden birisi Caddebostan sahil boyunca çimlerde piknik yapmak. Kulağa harika gelen bu teklifi, haftasonları bazı çevre bilincinden yoksun kişiler yüzünden bazen işkence olsa da, İstanbul’da gezilecek yerler listesine almanız ve mutlaka deneyimlemeniz gerekli. Çevredeki marketlerden, şarküterilerden kolayca piknik sepeti hazırlayabilir ya da evden getirebilirsiniz. Yanınıza katlanır sandalye, piknik örtüsü ve en sevdiğiniz kitabınızı aldıktan sonra sizden mutlusu yok. Hele bir de sakin bir köşe bulduysanız…
Piknikle pek aranız yoksa seçenek bol. Sahilden yürüyüp istediğiniz bir ara sokaktan hemen caddeye çıkabilirsiniz. Burada onlarca restoran ve cafe seçeneği var. Çoğunluğu da en bildiğimiz zincir mağazalar. Cafe Cadde, Kırıntı, Midpoint, Cookshop en çok tercih edilenlerden. Kızılkayalar’ın ıslak hamburgeri, Barış Büfe’nin tostu ise Bağdat Caddesi deyince ilk akla gelenler.
Canınız kahve içmek istiyorsa cadde boyunca bir sürü yer karşınıza çıkacak. Ancak Erenköy Noter Sokak kahveciler açısından bambaşka bir cennet. Yanyana birçok kahveci arasından seçim yapmak zor olabilir. Elbette her yerde bulunan Caffe Nero ve Starbucks burada da mevcut. Ama gelmişken daha farklı, daha yerel seçenekleri deneyin derim. Pek bilinmeyen tavsiye isterseniz de Baharat In Gram’ın sağlıklı tatlıları, Metre Pizza’nın süper pizzaları ilk akla gelenler.
4. Üsküdar- Kuzguncuk
Üsküdar’ da iskele meydanından; denizi sağınıza doğru alıp yürürseniz Kız Kulesi‘ ne doğru ilerlemiş olacaksanız; şayet denizi solunuza alıp yürürseniz ver elini Kuzguncuk, Beylerbeyi… Üsküdar Tekel Sahnesi‘ni de unutmayalım.
Ancak asıl söz etmek istediğim, özellikle son yıllarda popüleritesi giderek artan Kuzguncuk. Renkli ahşap evleri, güzel sokakları, şirin dükkanları, aynı şekilde esnafı, en önemlisi bostanı Kuzguncuk’u bu kadar meşhur yapan… Kuzguncuk’a geldiğinizde mutlaka bostan’ uğrayıp soluklanın (özellikle yaz aylarında Kuzguncuk’taki bostanda açık hava sineması oluyor kaçırmayın), çınar altında bir çay için ve semti yukarılara doğru yürüyüp keşfedin. Nerede hangi film , dizi çekilmiş tahmin edin.
5. Çengelköy
Hazır dizi demişken gelelim Çengelköy’e. Süper Baba dizisini aramızda dev jenerasyon farkı yoksa bilirsiniz. Bu diziden de aşinalığımız vardır Çengelköy’e. Yıllar muhakkak İstanbul’un siluetini, şehir yaşantısını, sosyo-kültürel yapısını değiştirdi ancak bu semt dokusu, “aşırı” değişmeyen semtlerden. Müthiş boğaz manzarası için de aynı şeyleri söylemek hatta özellikle altını çizmek gerekli.
Çengelköy denince aklınıza salatalık (hıyar demiyorum ne kibarım 🙂 gelse de Çengelköy Çınaraltı Çay Bahçesi , Çengelköy Börekçisi ve boğaz manzaralı balık restoranları gidilesi, görülesidir. İstanbul’da gezilecek yerler arasında, özellikle bir kahvaltınızı buraya ayırabilirsiniz. Sahil trafiği olmayan bir zamanda gitmeye özen gösterin.
6. Alternatif Rotalar
Bonus 1: Beykoz
İstanbul’un en nezih, sessiz sakin semtlerinden biri Beykoz. Gezilecek yerler arasında: İlk cam fabrikası Paşabahçe, cam atölyeleri, Beykoz Korusu, Yüşa Tepesi, (kendisi İstanbul’un en iyi manzara izleme tepeleri arasındadır, daha fazlası için, İstanbul’un en iyi manzara izleme yerleri yazımıza bakabilirsiniz), Kanlıca (yoğurt yemeyi unutmayın pek bi numarası yok ama olsun adettendir:) Riva ve Anadolu Kavağı bulunuyor.
Bonus 2: Anadolu Kavağı
Buraya ulaşmanın en güzel yolu tekne- vapur yani deniz yolunu kullanmaktır. ( mesela boğaz gezisi yaptığınızda) Anadolu Kavağı bir balıkçı semtidir. Anadolu Hisarı’na gittiyseniz Ceneviz Kalesi‘ne çıkmak şarttır.. Tepeye kaleye doğru tırmanmak sağlam kondisyon gerektirir ancak mutlaka yapmalısınız. Yokuş boyunca aralarda dinlenip çay bahçelerinde çay içebilir veya banklarda oturabilirsiniz.
Tepeye ulaştığınızda müthiş bir boğaz manzarası sizi karşılayacak. Hatta daha . önce saydığım İstanbul gezilecek yerler listesi arasında en güzel manzaralardan birine sahip. Burada bol bol fotoğraf çekebilir ve manzaraya aşık olabilirsiniz. Dönüş yolu çok daha kolay olacak; aşağı indiğinizde balıkçılarda karnınızı doyurabilirsiniz.
♥Mutlaka Yap:
- Vapura bin
- Caddebostan sahilinde yürü- bisiklete bin
- Bağdat Caddesi’nde dükkan dükkan gez
- Moda’da çay iç
İtinayla Kaçın:
- Fenerbahçe maçlarının olduğu gün bu yakada gezme. Aşırı trafik ve insan kalabalığı
- Kadıköy İskele Limanı’nda vakit harcama.(Moda’ya git)
- Starbucks – Nero gibi kahve zincirlerine gitme
Eğer İstanbul’da gezmek tozmak için vaktiniz bolsa, bir de İstanbul yakınlarında nerelere gidilir yazımızı okuyun derim.
Naçizane İstanbul’da gezilecek yerleri semt semt incelemeye çalıştım. Tabii ki bu yazı İstanbul’da gezilecek görülecek yerlerin özetinin özetinin özeti olabilir ancak. Yine de bir liste oluşturup faydalanabilirsiniz diye düşünüyorum. Sevgiler!
Not: Farah Samuray' a özellikle Anadolu Yakası için verdiği bigilerden-desteklerden dolayı pek çok teşekkür ederim.
İstanbul gezilecek yerler ile ilgili bu güzel yazınız için teşekkür ederim.
Seyahat seven birinin bu kadar ırkçı olmasına çok şaşırıyorum. Kötü bir yazı…
İstanbul, Marmara bölgesinde bulunan 14.561.865 nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık şehridir. İlimiz Ekonomi, tarihi ve sosyo-kültürel açıdan önemli bir şehirdir. Gezilecek yerler bakımından ülkemizin en gözde şehirlerinden biridir. Birçok imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul, tarihi yapı ve doğal güzellik bakımında çok zengindir. Medeniyet şehri İstanbul’da ülkemizin her tarafında insanlar bulunduğu gibi birçok yabancı vatandaş da burada ikametgah etmektedir. İstanbul’a gezi planlamayı düşünüyorsanız en az 10 günü gözden çıkarmanız gerekir. Şehrimizin her karış toprağı tarih kokmaktadır. Günlerce gezip bitiremeyecek ve tarihi yapılara doyamayacaksınız. Kendinize bir iyilik yapın ve İstanbul’a bir gezi düzenleyin. Çok güzel vakit geçireceks gönlünüzce eğlenin.