Ege denizi, güneş, ada yaşamı, sükûnet, bohem hayat, tuzlu gün batımları, sanki fonda hep tatlı bir müzik çalıyormuş hissi ve alabildiğine romantizm; Hydra denildiğinde zihnimde belirenler. Birçok sanatçıya ve yazara ilham olmuş, 60’larda adanın tadını keşfeden efsane isimlerin sanki hala adanın bir köşesinde yaşamaya devam ettiği hissini veren, büyülü bir coğrafya. Hissettirdiklerimi anlatmaya bir Hydra Gezi Rehberi yetmez belki ama en azından kıymetini bilecek birkaç kişinin daha burayı keşfetmesini sağlayabilir.
Verin elinizi; efsunlu ada Hydra’ya doğru uzanalım.
Yollara düşmeden önce bu güzel adayla ilgili bilmek isteyeceğiniz, ruhunuzu adaya hazırlayacak birkaç detayı yazmak istiyorum. Bir yerlerden mutlaka kulağınıza çalınmıştır; Hydra denildiğinde ilk akla gelen isimlerden birisi Leonard Cohen. 50’lerin sonunda büyükannesinden kalan mirasla burada satın aldığı eve yerleşen müzisyen “So Long, Marianne” şarkısındaki Marianne ile burada tanışıyor. Efsanevi aşkın doğduğu, filizlendiği yer Hydra. Zaten adada biraz onların aşkı, biraz 60’ların bohem yaşamı, partileri, ay ışığı altında saatlerce süren sanatçı sohbetleri; hepsi siz yürürken kulağınıza fısıldanıyor gibi hissediyorsunuz.
Brigitte Bardot’dan Picasso’ya, Kennedy’den dönemin jet sosyetesine kadar birçok ismin zamanında akın ettiği ada, hala hepsinin ruhunu denizinde, kumunda barındırıyor sanki. Sanat hala kıymetli, ada hala zarif.
Hydra’ya Nasıl Gidilir?
Hydra’ya gitmek için önce uçak ile Atina’ya gidip oradan havaalanı içinden kalkan metro ile Pire Limanı’na gitmeniz gerekiyor. Aşağı yukarı 1 saat sürüyor limana varış. Pire’den kalkan feribotlar ile Hydra’ya 1,5 saatte varabilirsiniz.
Pire’de metrodan indikten sonra limana yaklaşık 10 dakika yürümeniz gerekecek. Liman çevresinde birçok kahveci var, sıkılmadan vakit geçirebilirsiniz. Hydra’ya gidiş için 3 vasıta kullanıyor olmak gözünüzü korkutmasın; hem yolun sonunda sizi nefis bir yer bekliyor hem de yolculuk gayet kolay akıyor.
Yolculuğunuzu kolaylaştırmak için söyleyebileceklerim şöyle:
Pire-Hydra feribot biletinizi buradan satın alabilirsiniz. Biletiniz online olarak elinizde olsa bile gemiye binmeden önce limandaki bilet gişesinden check-in yapıp bilet çıktısını almanız gerekiyor. Bu kısmı atlamayın, gemiye binmeden sıradan çıkıp sonra tekrar daha uzun bir sıraya girmek işkence olabilir.
Metro biletinizi havaalanı içinden metro bölümüne geçtiğinizde gişeden satın alabilirsiniz. Pire için aldığınızı belirtmeyi unutmayın çünkü biletinizi varış noktasında da okutmanız gerekecek ve yanlış bir lokasyona bilet alırsanız kapı açılmayacaktır. Aşağı yukarı yarım saatte bir kalkıyor ve kişi başı 9 Euro.
Pire Limanı oldukça büyük. Hem yürüme hem de bilet çıktısı alma gibi işlemler için birazcık erken gitmenizde fayda var.
Hazır ulaşım demişken, adayla ilgili bilmeniz gereken en önemli detaylardan birisi: adada ulaşım için sadece eşek kullanılıyor. Bisiklet de dahil olmak üzere hiçbir ulaşım aracı yok. Eşeklerle adayı gezebilirsiniz ya da oteliniz uzaksa bavulunuzu eşekler taşıyabilir. Limana iner inmez zaten hepsini bir arada göreceksiniz.
Hydra’da Konaklama
Seçenek çok; geneli de çok tatlı, muhteşem manzaralı yerler. Ada çok yokuşlu o yüzden merkezde konaklayayım derseniz Upper Hydra iyi bir tercih olur. Limana gelip giden tekneleri, sahilden geçenleri izleyebileceğiniz tam bir keyif noktası.
Yokuşlar beni yormaz, bütün adayı tepeden izleyeyim diye düşünenlerdenseniz Braxos Evi’ni mutlaka inceleyin. Adanın tamamına hakim olabileceğiniz tatlı bahçesiyle tam olarak adanın tepe noktasında konumlanan ev, kusursuz bir inziva noktası.
Hydra’da Yeme-İçme
İtalyan mutfağı, hemencecik yenilebilecek bir gyro ya da taverna keyfi; hepsi adada mevcut. Hem denediklerimizi hem de çok tavsiye edilenleri Hydra rehberimde sizin için toparlamaya çalıştım.
- İlk sırada hem ambiyansı hem de mutfağıyla pek de unutamayacağımı düşündüğüm Il Casta var. Çok güzel bir İtalyan restoranı. Şef yemeklerinizi hazırlarken izleyebiliyorsunuz. Minik bir sokakta zevkle döşenmiş bir avluda yer alıyor. Önceden rezervasyon yaptırmakta fayda var. Özel bir akşam, kutlama ya da romantik bir yemek için çok güzel olur.
- Xeri Elia Douskos, ağaçlar altında tahta masalı tatlı bir taverna. Yemekler sadece meze çeşitleriyle sınırlı değil; köfteden musakkaya geniş bir menüsü var. Öğle ya da akşam yemeği, ouzo ya da şarap sofrası, tercih size kalmış. Buraya da özellikle yüksek sezonda rezervasyon gerekir.
- Paradosiako, kafelerin ve butiklerin olduğu çok tatlı bir sokakta yer alıyor. Kalamar, ahtapot, deniz mahsüllü makarna, kabak kızartması ve dolma buranın kendisine müdavim yaratan lezzetlerinden.
- Veranda Restaurant, limanı ve adayı izleyerek yemek yiyebileceğiniz nefis bir teras restoranı. Manzara çok güzel ama yemeklerin de güzellikte hiç aşağı kalır yanı yok. Günlük balık çeşitleri ve Yunan mutfağına farklı bir yorum getirdikleri mezeleri ile adanın birçok restoranından ayrılıyorlar.
- Sunset Restaurant isminden anlayacağınız üzere adada gün batımı izlemek için en keyifli mekanlardan. Geleneksel mezeler dışında Dünya mutfağı örnekleri de bulabileceğiniz Sunset’te özellikle balık ve et yemekleri iddialı.
- Hydronetta, günü batırmak hatta geceye de devam etmek için muhteşem bir seçim olur. Burayı bir şeyler yemek dışında bir bar olarak da değerlendirebilirsiniz. Kokteylleri başarılı. Denize sıfır konumdaki masalar da zaten ne içseniz sizi mutlu edecek güzellikte.
- Adanın en tadına doyamayacağınız yerlerinden birisi de dondurmacı Cool Mule. Feribot limanına çok yakın. Çeşit çeşit dondurma arasında seçim yapmakta zorlanabilirsiniz. Denediklerimizin hepsi çok güzeldi.
- Papagalos, manzarası ve menüsüyle mutlaka listenizde olması gereken bir yer. Kahvaltı seçenekleri, kahveler, tatlılar ve kokteyllerle günün her saatine uygun. Konumu da koyun neredeyse tamamını izleyebileceğiniz bir noktada.
- Lefteraki’s Taverna adanın merkezinden Mandraki’ye doğru hafif uzunca bir yürüyüş yapmanızı gerektirecek bir konumda. Önünde kendi plajı var; şezlongları gayet konforlu, denizi pırıl pırıl. Mutfak muhteşem. Burayı hem denize girmek hem de çok güzel bir yemek yemek için haritanıza ekleyebilirsiniz.
- Omilos, adanın incisi denebilecek restoranlardan. Yoldan dışarı uzanan bir kaya üzerine kurulmuş, sanki denizin içinde yemek yiyormuşsunuz hissi yaratıyor. Mutfağı da alışılmış Yunan mutfağının çok dışında, özenli ve farklı tabaklar sunuyorlar.
- Drougas Bakery, Karamela Sweet Shop ve Karagiannis Bakery adanın en güzel fırınları. Çeşit çeşit kurabiye, buraya özgü pastalar, el yapımı çikolatalar ve hatta baklava, kadayıf çeşitleri vitrinlerden aklınızı alabilir.
- And Onion, souvlaki yemek isteyenlerin kaydetmesi gereken bir yer. Başlangıçlar ve tatlılar da var menüde. Oturma alanı çok geniş değildi ve ne zaman önünden geçsek hep doluydu. Yer bulup yemek yiyebildiğimizde neden hep dolu olduğunu çok iyi anladık.
Yeme-içme seçenekleriniz bunlarla sınırlı değil elbette. Hydra sokakları cıvıl cıvıl. Hiç ummadığınız bir sokakta bir lezzet hazinesi ile karşılaşabilirsiniz. Çoğu restoranın menüsü zaten hemen önünde. Güzel kokular ve içgüdüleriniz sizi yanıltmayacaktır.
Hydra’da Gezilecek Yerler
Hydra’ya geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden birisi Deste Sanat Galerisi ve hemen galerinin önünde bulunan Jeff Koons’un meşhur güneş heykeli Apollo. Çelik ve bronzdan yapılmış döner yapıdaki dev heykel adanın en çok ziyaretçi çeken noktalarından birisi. Deste, zaman zaman kapalı olabiliyor ama güneş heykeli her zaman ziyarete açık. Gelmeden önce galerinin web sitesinden kontrol edebilirsiniz.
Limana çok yakın bir konumda bulunan ve görkemli çan kulesini adanın birçok noktasından görebileceğiniz Hydra Katedrali bir başka ziyaret noktası. Huzurlu avlusuyla hemen önünden akan cıvıl cıvıl sahil kalabalığından birkaç dakikalığına kaçış noktası gibi.
Hydra’da Gezilecek Yerler listesine Lazaros Koundouriotis Evi’ni eklemezsem büyük haksızlık olur. Hydra tarihinde önemli bir yer tutan büyük denizcinin tarihi konağı muhteşem bir manzaraya sahip. Balkonlarından Hydra manzarasını izlemek başlı başına keyif. Ama asıl güzellik, konakta halen yaşam sürüyormuşçasına korunan eşyalar, resimler, geleneksel kostümler, sergi alanı haline getirilmiş bölümler ve gezebileceğiniz oturma odaları. Bu ev Hydra tarihine göz atmak için de muhteşem bir fırsat.
Hydra Gezi Rehberi’nde inci gibi parlayan bir başka yer de Tetsis Evi; daha doğrusu hem evi hem de stüdyosu olarak kullandığı yer. Ünlü ressamın resimlerini yaptığı atölye, boyaları ve tablolarıyla sanki kendisi her an bir yerlerden çıkacakmış gibi canlı bir şekilde duruyor. Mutfağı, salonu hatta girişin altında, evin yan tarafında bulunan ressamın ailesine ait olan bakkal dükkanı bile ziyarete açık. İçerisinde yer alan eski şişeler, ambalajlar ve eşyalar zaman yolculuğu etkisi yaratıyor. Müze haline getirilmiş Lazaros Koundouriotis Evi ve Tetsis Stüdyosu’nu ortak biletle ziyaret edebiliyorsunuz.
Hydra sahilde yürürken bir yerlerde mutlaka gözünüze çarpacak olan eczane okunu takip ederseniz de tarihi Rafalia Eczanesi’ne ulaşacaksınız. Burası tarihi bir eczane ama halen açık, hizmet veriyor. Dışarıdan son derece güzel, ikonik bir görüntüsü var. Görmenizi tavsiye ederim. Ancak sahibi sosyal medyaya uzak, işine yoğunlaşmış, haklı olarak da fotoğraf çekilmesini sevmeyen bir eczacı. Bu sebeple içeriye sadece şöyle bir göz atma ya da alışveriş haricinde girmemenizi tavsiye edebilirim.
Son olarak, sahildeki birbirinden zevkli butiklere göz atmak için uzunca bir zaman ayırın lütfen. Burada, diğer adalarda göremeyeceğiniz çok özel ve farklı şeyler bulabileceğinize eminim. Bir de sahilden azıcık içeride yer alan Labein’i haritalarınıza kaydetmelisiniz. Marketlerde olmayan şaraplar, özel likörler, şişe tasarımlarıyla aklınızı alacak zeytinyağları ve çok değişik atıştırmalıklar var burada. Tam bir eşe dosta, kendinize hediye alma noktası.
Yunan Adaları seyahati konusunda kararlı ancak hangi adaya gideceğiniz konusunda halen kararsızsanız Leros Gezi Rehberi ve Meis Gezi Rehberi yazılarımız da size fikir verebilir.
Minik görünen ama ziyaretçisine kocaman bir kucak açan Hydra’yı Hydra Gezi Rehberi’nde elimden geldiğince özetlemeye çalıştım. Bohem, romantik, büyülü, dingin, kendinden ışıltılı ve daha sayamayacağım bir sürü sıfatı zihnime kazıyan Hydra, eminim sizde de bambaşka hisler uyandıracak. Ayaklarınızın ve kalbinizin sizi götüreceği her mekandan keyif almanızı diliyorum.
Birlikte keşfedeceğimiz yepyeni rotalarda buluşmak üzere.
